|
|
|||
|
||||
OverviewAyasofya'nın 9 Sırrı - Akıl ile Arayışın Gerçeği Bin yıllardır ayakta duran Ayasofya'nın taşları, sadece tarih değil, insanlığın en derin sırlarını da saklıyor. Işıkla gölgenin antik anlaşmasından, karanlığın yükselişine uzanan bu üç kitaplık serinin finalinde, artık gerçeğin perdesi aralanıyor. Ancak bu bir sona değil, yepyeni bir başlangıca işaret ediyor. Çünkü bu kitap, sadece bir son değil; aynı zamanda bir uyanış, bir sorgulama ve bir yüzleşmedir. Serinin ilk kitabı olan ""Işık ve Gölgenin Paktı"", ışığın kadim sırlarını ve insanın içindeki karanlıkla ilk çarpışmasını anlatıyordu. İkinci kitap ""Karanlığın Yükselişi"", gölgenin nasıl büyüdüğünü, yozlaşan zihinleri, unutturulan hakikatleri ve içimizdeki sessiz çığlıkları ortaya koydu. Ve şimdi, üçüncü ve son kitapta: ""Akıl ile Arayışın Gerçeği"", sadece karakterlerin değil, okuyucunun da sınandığı bir finale ev sahipliği yapıyor. Eleni'nin ""Ben arayışım"" sözünde olduğu gibi, bu kitap bir karakterin değil, insanlığın iç sesinin yankısıdır. Adrian ve Eleni... Biri hakikatin peşindeki aklı, diğeri ise sezginin, merhametin ve kalbin sesini temsil ediyor. Ayasofya'nın labirentlerinde yol alırken, sadece kayıp mühürleri ve tılsımları değil, aynı zamanda kendi ruhlarının en derin çatlaklarını da keşfediyorlar. Bu kitapta sorular çoğalıyor ama cevaplar azalmıyor. Her sayfada yeni bir yüzleşme, her bölümde yeni bir bilinç doğuyor. Bu son kitapla birlikte okuyucu, şu sorularla baş başa kalıyor: Gerçek, gerçekten de göründüğü şey midir? Tanrı, ışığın kaynağıysa, ışığın olmadığı yerde hâlâ bir tanrı var mı? Merhamet sadece iyilerin erdemi mi, yoksa karanlığın içinde de saklı bir parıltı mı? Ve bizler... Gerçekten özgür müyüz? Edebiyat, felsefe, tarih, psikoloji ve tasavvufi derinliği harmanlayan bu seride, sadece bir hikâye okumuyorsunuz. Aynı zamanda bir çağrıyla yüzleşiyorsunuz. Bu kitap, bir romandan çok daha fazlası. Bir uyarı, bir yol haritası, bir iç hesaplaşma. Tıpkı Adrian'ın içindeki iki nabız gibi: Biri geçmişin yükünü taşıyan, diğeri geleceğin sorumluluğunu fısıldayan. Ve şimdi, serinin son cümlesinde okura şu söz bırakılıyor: ""Bu hikâye burada bitmiyor."" Çünkü sırlar tükenmedi. Ayasofya'nın taşlarında yankılanan sesler, ""Sırların Koruyucuları"" adlı yeni bir seride yeniden yükselecek. Bu kitap bir final değil, bir geçiştir. Gerçeği arayanlar için yazılmış bir köprüdür. Full Product DetailsAuthor: Wise ManPublisher: Wise Man Imprint: Wise Man Volume: 3 Dimensions: Width: 14.00cm , Height: 0.90cm , Length: 21.60cm Weight: 0.195kg ISBN: 9798232733940Pages: 164 Publication Date: 05 November 2025 Audience: General/trade , General Format: Paperback Publisher's Status: Active Availability: Available To Order We have confirmation that this item is in stock with the supplier. It will be ordered in for you and dispatched immediately. Language: Turkish Table of ContentsReviewsAuthor InformationBen, birçok eserimi Wise Man kalem adıyla yazıyorum. Adım Erkan SÜĞÜT. Kendimi ""özgür yazar"" olarak tanımlarım; kalıplara, ezberlere, dayatılmış kurallara pek uymam. Edebiyatı bir kalıba hapseden, duyguyu ölçüye vuran hiçbir fikre yakın değilim. Benim için yazmak, insanın doğasına inmek demektir. Neden bir hayat kadını bir gün bir iş kadını olmasın? Neden bir muhafazakâr kadın bir bilim kadınına dönüşmesin? İdeolojilere değil, doğallığa bakarım ben. Çünkü insan doğasında her şey mümkündür. Dün bir inşaat işçisiydim, bugün kitap yazıyorum. Kalem tutan ellerimin, bir zamanlar kazma kürek tutmuş olması utanılacak değil, gurur duyulacak bir şeydir. Ahlak, toplum düzeni ya da inançlar adına insanı sınırlayan fikirleri benimsemem. Evet, belki alışılmadık bir üslubum var. Belki de bazılarına itici gelebilirim. Ama ben hepimizin içinde o doğal, filtresiz insanı arıyorum. Kelimeyle ölçü yapmam, süslemeyle yarışmam. Ben anlaşılır olmayı seçerim. Çünkü süslü cümle kurmak kimseyi daha iyi niyetli yapmaz. Doğallık, her zaman daha gerçek, daha faydalıdır. 50 yaşındayım. Birçok iş, birçok memleket, birçok insan gördüm. Üç dili çok iyi biliyorum. Evliyim, çocuklarım var. Yazar olmadan önce bir aile babasıyım. Ama yazmaya başladığım anda ne babalık kalır bende, ne Erkan olmak... O anda sadece yazar olurum. Ve yazar, kimliğini değil, gerçeğini anlatır. Tab Content 6Author Website:Countries AvailableAll regions |
||||